Karalama

Geçtiğimiz Cuma günü Milli Takım aday kadrosu açıklandı. İsterseniz ilk önce Lucescu’nun ilk açıkladığı aday kadroyu sayalım; Cenk Gönen, Harun Tekin, Volkan Babacan, Kaan Ayhan, Şener Özbayraklı, Çağlar Söyüncü, Mehmet Topal, Ömer Toprak, Serdar Aziz, Caner Erkin, İsmail Köybaşı, Emre Belözoğlu, Selçuk İnan, Cengiz Ünder, Emre Mor, Yusuf Yazıcı, Nuri Şahin, Okay Yokuşlu, Ozan Tufan, Tolga Ciğerci, Arda Turan, Hakan Çalhanoğlu, Yunus Mallı, Burak Yılmaz, Cenk Tosun, Enes Ünal Bu kadrodan Pazar akşamı itibariyle Harun Tekin sakatlığı nedeniyle çıkarıldı ve yerine Konyaspor’un file bekçisi Serkan Kırıntılı davet edildi. Ayrıca Pazartesi günü toplum baskısına daha fazla dayanılamamış ve Beşiktaş’tan Oğuzhan Özyakup aday kadroya eklenmiştir. Yukarda isimleri yer alan bu kadro açıklandığı günden beri davet edilenleriyle ve edilmeyenleriyle çok tartışıldı. Önümüzde çok önemli Ukrayna ve Hırvatistan maçları var. Buralarda yaşanacak olası puan kayıpları, Türkiye’nin Rusya’da düzenlenecek o

Lige Beşiktaş deplasmanında mağlubiyetle başlayan Antalyaspor, ikinci hafta kendi sahasında Akhisar Belediyespor’u ağırlamış ve sahadan beraberlikle ayrılmıştı. Beşiktaş maçında haksız bir penaltıyla kaybeden Antalyaspor’un doğruyu söylemek gerekirse Akhisar maçında aldığı bir puan şans puanıydı. Çünkü Manisa temsilcisinin bulduğu pozisyonlar ve oynadığı futbol benim gözümde Antalyaspor’a göre bir adım öndeydi. Ancak Evkur Yeni Malatya maçında Antalyaspor’u daha derli toplu ve ayağı yere basan bir takım olarak gördük. Nitekim öne geçmeyi de bildiler. Golde Antalyaspor’un iki dünya yıldızının işbirliğinde geldi. Eto’nun milimetrik pası ve Nasri’nin usta işi top kontrolüyle birlikte harika son dokunuşu. Takımda üçüncü yılına giren Eto ilk iki sezonda pozitif enerjisi ve golleriyle Antalyaspor’u sırtlamıştı. Her ne kadar artık yaşlandı dense dahi Eto’nun bu takım için hala var gücüyle savaştığını, sahanın her yerine bastığını net olarak görüyoruz. İlk kez Evkur Yeni Malatyaspor maçında

Fransa’da dünyaya gelen bir Cezayirli… Samir Nasri… Formasını giydiği Fransa U17 Milli Takımı 2004 yılında Avrupa Şampiyonu olduğunda takımın en önemli ismiydi. Nitekim o günlerde gösterdiği performansla tüm dünyaya tanıttı kendini. Ardından İngiltere macerası başladı. Genç yetenek avcısı Wenger’in elinde paha biçilemez bir yıldız oluverdi. Hızı, tekniği ve bitiriciliğiyle ön planda oldu her zaman. Ardından Manchester City’nin yolunu tuttu. Yıldızlar topluluğu bir takımda zaman zaman yedek kulübesinde oturmak zorunda kaldı. Ama bu durum onu hiçbir zaman futbola küstürmedi. 2015 yılında verdiği bir röportajında ''Maça yedek başladığımda kulübede rakibin zayıf noktalarını belirlemeye çalışıyorum. Böylece oyuna girerken çok daha hazırlıklı oluyorum. Rakibi tanımak, onu yenmek için atılan en büyük adımdır'' ifadelerini kullanarak yedek kaldığında bile ne kadar maçın içinde olduğunu, futbola ne kadar aşık olduğunu anlattı futbolseverlere. Ve araya sıkıştırılan

Yapılan transferler sonrası Süper Ligimizde kalite de arttı, biçilen ekonomik değerde… Ligin ilk haftasında oynanan futbola baktığımızda doğrularıyla, yanlışlarıyla iyi sinyaller aldık. 'Takımlar birbirine alışma evresinde', 'kondisyon eksiklikleri var' gibi nedenleri ilk hafta için kabul edilebilir nedenler arasına yazabiliriz. Usta ayakları, yıldızları çok olan takım da elbette sene sonunda şampiyonluk ipini göğüsleyecektir.                                                                      **** Tüm bunları bir kenara bırakıp dikkat çekmek istediğim bir konu var. Takımlara verilen seyircisiz oynama cezaları… Bu hafta ligimizde 9 karşılaşma vardı. Bunların üç tanesi futbol federasyonumuzun vermiş olduğu ceza nedeniyle seyircisiz oynandı. Peki hangi maçlar seyircisizdi? Göztepe - Fenerbahçe, Yeni Malatyaspor - Osmanlıspor ve Beşiktaş - Antalyaspor maçlarına seyirci alınmadı.                                                                         *