Kayıtlar

Ekim, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Nedir bu yabancılarla alıp veremediğiniz?

Ligin 8’inci haftasında ‘Yabancı Kuralı’ tartışmaları yeniden alevlendi. Bu fitili ateşleyen Galatasaray’ın Konyaspor deplasmanında sahaya 11 yabancı oyuncu ile çıkması oldu. Yine Cumartesi günü oynanan maçlarda Antalyaspor 10, Alanyaspor 9, Karabükspor 8, Başakşehir 8, Göztepe 8 ve Konyaspor 7 yabancı oyuncuyla sahada mücadele etti. Türkiye’deki futbol yasalarının kulüplere verdiği haklar neticesinde takımların bu kadar yabacı oyuncuyla sahada mücadele etmesinde elbette bir sıkıntı yok. Ancak bundan kendisine pay çıkarıp, televizyonda, gazete köşelerinde kendilerine konuşacak, yazacak birkaç kelime arayan bazı futbol dehaları! bu durumu ağır bir şekilde eleştiriyor. Hepsi de tek bir ağızdan sözleşmiş gibi bu durumun Türkiye A Milli Futbol Takımı’nı olumsuz etkilediğini ve sürekli yabancı oyuncuların sahada oynaması nedeniyle uluslararası turnuvalarda başarısız olduğumuzu ve Dünya Kupası’na gidemediğimizi iddia ediyorlar. Deli saçmalığı… Bundan önceki yıllarda yabancı sını

Bu kahramanlarımızı unutmayalım

Uğur Özcan: Antrenör. Cudi Dağı'nda mayına basması sonucu bir ayağını kaybetti Osman Çakmak: Takım kaptanı. Şırnak'ta mayına basması sonucu sol ayağını kaybetti Fatih Karakuş: Kaleci. Yüksek gerilim hattına temas edince sol kolunu kaybetti Selim Karadağ: Kaleci. Bebekken yanlış iğne sonucu sol kolu gelişmedi Alican Kuruyumaç: Tarik kazasında sağ ayağını kaybetti Muhammed yeğen: Doğuştan 1 bacağı kısa Feyyaz Gözüaçık: Doğuştan bir bacağı yok Serkan Dereli: Doğuştan bir bacağı yok Barış Telli: 4 yaşında geçirdiği bir trafik kazasında sağ ayağını kaybetti Fatih Şentürk: Motor kazası sonucu sol ayağını kaybetti Kemal Güneş: 11 yaşında bir kepçe yuvasından çıkarak üzerine düştü. Bu kazada sol bacağını kaybetti. Ömer Güleryüz: Havale geçirdi, sol bacağı gelişmedi. Mehmet Yunsur: Tarlada saman makinesine sol ayağını kaptırdı …… Futbolla yatıp futbolla kalkan bir ülkeyiz. Gecemiz, gündüzümüz, yazımız, kışımız futbolla geçiyor. Ancak yukarıda isimleri yazan

Ya Terim olsaydı?

“Bu turnuvada benim favorim Fransa” “Olur mu abi ya, Almanya taş gibi takım. Kesin kupayı alır bu turnuvada.” “Ben her zaman güçsüzden yanayım. O yüzden bu turnuvada İzlanda’yı destekleyeceğim.” “Belçika iyi takım. En azından yarı final görürler. Demedi demeyin!” ... Bu diyalogları duymamıza çok az bir süre kaldı. Ve ne yazık ki yine bir turnuvada Türkiye’yi destekleyemeyeceğiz. Futbolla yatıp futbolla kalkan bir ülkede yine gönüller başka ülkeler ile birlikte olacak. Turnuvayı ‘O takım kazansın’ diye televizyon başında büyük bir heyecanla bekleyeceğiz. Peki, bu kadar insanın günahı ne ki birilerinin ego savaşları yüzünden hep bir burukluk yaşamak zorunda kalıyor? Öyle bir İzlanda maçı izledik ki Cuma akşamı televizyonlarımızın başında, kahrolmamak elde değil. Galip gelmek, gol atmak şöyle bir kenara dursun, orta sahayı geçmekten aciz futbolcularımız için çırpınıp durduk yine her birimiz ayrı bir köşede. Şimdiye kadar 9 maç oynadı eleme grubunda Milli Takımımız. Ancak sokağa çı

PFDK’nın buyurdukları

Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu (PFDK), 5 Ekim’de gerçekleştirilen toplantıda almış olduğu 37 kararı kamuoyu ile paylaştı. Kurul, futbolculara ve kulüplere ceza yağdırırken, yine tarafsız bir tavır takındığını cümle âleme gösterdi! Alınan kararlar tam anlamıyla komedi. Tarafsızlık kuralını adeta yitiren PFDK, almış olduğu kararlarda ne yazık ki olayları objektif bir şekilde değerlendirememiş. Bu sözlerim sonrası benim de taraf olduğumu düşünenlere karşın Türkiye Futbol Federasyonu’nun resmi internet sitesinde yer alan kararları harfi harfiyen sizinle paylaşmak isterim. Birinci maddede şu açıklamaya yer verilmiş: “Aytemiz AlanyasporKulübü sporcusu GeorgıosTzavellas'ın, 1.10.2017 tarihinde oynanan Aytemiz Alanyaspor - Gençlerbirliği Süper Lig İlhan Cavcav Sezonu müsabakasında, rakip takım sporcusuna yönelik şiddetli hareketi nedeniyle takdiren3 resmi müsabakadan menve 13.000.-TL para cezası ile cezalandırılmasına”... Yine aynı açıklamanın ikinci maddesinde şöyle denilmiş: “Dem