Atatürk'ün Trenini Hurdacıya Sattılar


Mustafa Kemal Atatürk,1934 yılında Alman şirketi Orenstein & Koppel A.G. tarafından üretilen ve dönemin ilk dizel motoruna sahip tren ile 1935 yılında Uşak’a gelir. Bu gezi esnasında Atatürk tarafından şehrin ileri gelenlerinden Nuri Şeker’e hediye edilen tren71 yıl boyunca Uşak Şeker Fabrikasının bahçesinde sergilenir.Bu tarihi miras fabrikanın yaşadığı ekonomik sıkıntılar nedeniyle 2006 yılında satışa çıkarılır. Dokuz bin lira karşılığında hurdacılık işiyle uğraşan Celal Çığlı tarafından satın alınan lokomotif bugün elli bin lira karşılığında hurdalıkta yeni sahibini bekliyor…

Cumhuriyet’in ilk yıllarında demir yolu ulaşımı Mustafa Kemal Atatürk ve kurmayları açısından büyük önem taşıyordu.  Halka ulaşmak, sorunları dinlemek ve çare üretmek adına gerçekleştirilen yurtiçi gezilerinde genellikle raylı sistem tercih ediliyordu. Yurdun dörtbir yanına kara trenle ulaşan Atatürk halkını bu şekilde selamlıyordu.
Hayatı boyunca yurdu köşe bucak gezen ve sürekli Anadolu topraklarının havasını solumak isteyen Ulu Önder için takvimler 1935 yılını gösterdiğinde rota Uşak’a çevrilir. Tam kadro şehre gelen Ulu önderi istasyonda Uşak’ın ileri gelenlerinden Nuri Şeker karşılar. Yapılan küçük bir şehir turunun ardından tren Atatürk tarafından Uşak’a yapmış olduğu hizmetler karşılığında Nuri Şeker’e armağan edilir. İşte tarihi trenin yolculuğu da bu andan itibaren başlamış olur...
Tarihi miras hala ayakta
Atatürk’ün Uşak Şeker Fabrikasının sahibi olan Nuri Şeker’e hediye ettiği tarihi tren bugün 78 yaşında. 1934 yılında, Alman şirketi Orenstein & Koppel A.G. tarafından yapılan bu miras aynı yıl Türkiye’ye satılır. Trenin bugünkü sahibi olan hurdacıCelal Çığlı bu tarihi mirasın hala ilk günkü kadar sağlam olduğunu söylüyor ve ekliyor; “Hala çalışır durumda. Almanların motorlu araçlarda ne kadar iyi olduklarını bu treni gördükten sonra daha iyi anladım. Şu an mazotunu koysanız sanki ilk defa bugün çalışmış gibi yol alır. Zamanında yapılan yatırımın karşılığını bugün dahi almak mümkün”.
Tarihi miras ilk günkü sadeliğiyle hala ayakta.Üzerinde sonradan eklenen bir vida bile bulunmuyor. Lokomotifin yapımında dönemin en ileri teknolojisinin kullanıldığını söyleyen Çığlı sözlerine şu şekilde devam ediyor: “Trenin parçaları kaynak kullanılmadan, presleme yöntemiyle birleştirilmiş. Bugün motorunda ya da iç mekanizmasında en küçük bir yıpranma yok.  Bu makine için ciddi anlamda emek harcanmış”.
Tren ihaleye çıkıyor
Uşak Şeker Fabrikası 2006 yılında içinde bulunduğu ekonomik sıkıntıları bu tarihi treni satışa çıkararak sonlandırmayı amaçlıyor ve bunun sonucundagerçekleştirilen ilahe ile dokuz bin lira karşılığında lokomotifin yeni sahibi Celal Çığlı oluyor.  Lokomotifi altı yıldır elinde tutan ve o dönemki düşüncelerinin treni parçalayıp satmak olduğunu belirten Çığlı sözlerini şöylesürdürüyor: “ Bizim mesleğimiz hurdacılık. Kesinlikle bu trene hurda gözüyle baktığımız düşünülmesin ancak karşımızda 19.300 kilogram gelen bir ağırlık duruyor. Hemen parçalayıp satmak, biraz para kazanmak istedim. Fakat babam bu trenin Atatürk’ün hatırası olduğunu ve böyle bir şeye kesinlikle izin vermeyeceğini söyleyince vazgeçtim. Tren bugün hala ayakta ve sapasağlam duruyorsa bu babam sayesindedir”.
Saatte 24 km/s hıza ulaşabilen lokomotif aynı zamanda yapıldığı dönemin ilk dizel motorlu aracı olma özelliğini de taşıyor. İlk günden tek farkı ise deposunda bulunan mazotun kullanılmış olması. Trenin kendilerine hala masraf çıkardığını belirten Celal Çığlı; “ Geçen yıl kentsel dönüşüm projesi kapsamında hurdalığımızın yerini değiştirmek zorunda kaldık. Tüm hurdaları kendi araçlarımızla yeni yerimize taşıdık ancak bu lokomotifi kendi gücümüzle taşımamız pek mümkün görünmüyordu. Bin liralık bir masrafla lokomotifi yeni yerimize yerleştirdik. Elimde tarihi bir mirasın bulunması güzel bir şey ama bu bahsettiğim paralar benim için büyük paralar. Bu yüzden her ne kadar istemesem de artık treni elimden çıkarmayı düşünüyorum.”
Tren yeniden satışta

Celal Çığlı lokomotifi satmaya karar verdikten sonra trenin birçok talibi ortaya çıkar. Ancak kimisi sonradan vazgeçer, kimisi ise fiyatı çok bulur. Şimdiye kadar en önemli tekliflerin Uşak Belediyesi ve Koç ailesinden geldiğini söyleyen Çığlı sözlerine şu şekilde son veriyor: “ Belediye yetkilileri ile uzunca süren bir görüşmemiz oldu. Bazı incelemelerde bulundularve bir süre sonra bu işten vazgeçtiklerini söylediler. Bir diğer önemli talip ise Koç ailesiydi. Koç müzesinden yetkililer geldi ve görüştük. Lokomotifi müzelerine koymak istediklerini söylediler ancak istediğim elli bin lirayı çok bulunca görüşmeler tıkandı. Daha sonra onlarda treni almaktan vazgeçtiklerini söylediler. Her ne kadar gönlüm razı olmasa da elli bin lirayı getirene bu mirası vermeyi düşünüyorum.”

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

RAYMOND HENRY WİLLİAMS

Doğuş Holding Ekonomi Politiği

TELEVİZYONDA YAYINLANAN DİZİLERDEKİ ŞİDDET İÇERİKLİ GÖRÜNTÜLERİN SEYİRCİLER ÜZERİNDEKİ ETKİSİ