ODASI SINIFI, EĞİTİM NEFESİ OLDU

Antalya’nın Aksu ilçesinde yaşayan Sultan Gürlü iki yaşındayken ağır bir zatürre geçirir. Rahatsızlık sürecinde akciğerleri gelişmeyen, solunum problemi yaşayan ve zamanının önemli bölümünü yoğun bakımda geçirmek zorunda kalan genç kızın okul süreci de bu yüzden sekteye uğrar. Eğitimine devam edemeyen Sultan için 2006 yılının Ocak ayında çıkarılan ‘evde eğitim yasası’ umut ışığı olur. Türkiye’de bu yasadan yararlanan ikinci öğrenci olan Gürlü, öğrenimine her yıl atanan farklı bir öğretmen eşliğinde kendi odasında devam ediyor. Bu dönemin sonunda sekizinci sınıfı bitirecek olan Sultan Gürlü yüzündeki gülücük eşliğinde Antalya valisinin elinden alacağı diploma gününü bekliyor…


Sultan üç çocuklu Gürlü ailesinin en küçük ferdi. Küçük yaşlarda geçirmiş olduğu rahatsızlık vücudunda derin yaralar bırakınca bir nevi çizilmiş oluyor bundan sonraki yaşam çizgisi. Hayatının önemli bir bölümünü hastanelerde geçirmek zorunda kalan Sultan bir süre sonra okul hayatına da ara vermek durumunda kalır. Ta ki 2006 yılının Ocak ayında hayata geçirilen ‘evde eğitim hizmetleri’ projesi ortaya çıkana dek…

“İki ay boyunca yoğun bakımda kaldı”
Sultan Gürlü’nün rahatsızlığı küçük yaşlarda geçirdiği zatürre ile başlar. Hastalıktan sonra küzük kızı ve ailesini uzun ve sıkıntılı bir dönem beklemektedir. Sultan’ın rahatsızlandığında henüz iki yaşında olduğunu belirten anne Şefika Gürlü o süreci şu sözlerle özetliyor: “Doktor, Sultan’ın zatürre olduğunu söylediğinde oldukça şaşırmıştım. Kızıma gözüm gibi bakıyordum. Böylesine ağır bir hastalığa yakalanması beni fazlasıyla üzmüştü. Herkes kızımın iyileşmesi için elinden geleni yapıyordu fakat beklenmedik olaylar gelişti. İşler kötüye gitti. İki ay boyunca yoğun bakımda kaldı. Normal hayata dönmesi epey süre aldı.”
Yoğun bakımda geçirilen iki aylık sürenin ardından Gürlü ailesi yeni sorunlarla karşılaşır. Kızlarının hastaneden çıktıktan sonra büyük sıkıntılar yaşadığını belirten baba Yüksel Gürlü sözlerine şu şekilde devam ediyor: “Sultan yoğun bakımda kaldığı süre içerisinde akciğerleri gelişme gösteremedi. Bu durum yeni sıkıntıların ortaya çıkmasına neden oldu. Vücut yapısı akciğerlerine göre gelişme göstermeye başlamıştı. Bu yüzden yılda birkaç defa yoğun bakıma girmek zorunda kaldı.”

“En yakın arkadaşı oksijen tüpü oldu”
Akciğerleri tam olarak gelişmeyen Sultan’ın en büyük sıkıntısı nefes almakta zorlanması. Kızının bu süreçteki en yakın arkadaşının oksijen tüpü olduğunu belirten Şefika Gürlü sözlerine şu şekilde devam ediyor: “Her an, her şey olabilecek gibi hayatımızı sürdürmek zorundaydık. Bir anda nefesi kesiliyordu. Bu yüzden yanımızda sürekli oksijen tüpü bulunduruyorduk. O dönemde kızım adeta oksijen bağımlısı oldu.”
Gürlü ailesi kızları Sultan’ın tedavisi için her yolu dener. Bu doğrultuda iki yıl önce kızları için İzmir’e gittiklerini belirten Yüksel Gürlü o günleri şöyle anlatıyor: “Doktorlar Sultan’a yapılacak bir nakil ile eski sağlığına kavuşabileceği müjdesini verdiklerinde içimizi bir sevinç kaplamıştı.  Benden bir parça akciğer alınacak ve nakledilecekti. Böylece Sultan eski sağlığına kavuşacaktı. Operasyonun gerçekleşmesi için İzmir’e gittik. Fakat bu tür operasyonlarda hastayı kaybetme oranının fazlalığı yüzünden nakilden vazgeçtik. Belki kızımız iyileşecekti ama o riski göze alamadık.”

“Gecelerce arabada yattım”
Tedavi sürecinde çocuğu hasta olan birçok aile ile tanıştıklarını ifade eden Yüksel Gürlü hasta bir evlada sahip olmanın bambaşka bir durum olduğunu fark eder. “Bu sadece bizim için geçerli değil. Görüştüğümüz her anne baba benim gibi düşünüyor. Gözünüz sürekli onu arıyor. Gece çıkan en küçük bir sesin bile Sultan’dan geldiğini düşünüyoruz. Hemen kalkıp kontrol ediyoruz. Hasta olduğu zamanlarda yeter ki iyi olsun diyoruz. Fakat biraz iyi olunca koşsun, oynasın istiyoruz.  Sultan bizim her şeyimiz” diyen Yüksel Gürlü, Sultan’ın hastalığının yaşamlarını tamamıyla değiştirdiğinin altını çiziyor.
Sultan’ın yoğun bakımda kaldığı dönemlerde başlangıçta bazı sorunlar yaşadıklarını belirten Şefika Gürlü konuyla ilgili olarak şunları söylüyor: “Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde kızım yoğum bakım servisinde kontrol altındayken beni içeri almıyorlardı. Sultan beni göremeyince morali çok bozuluyordu. Tedaviye cevap vermiyordu. Durum böyle olunca bizim için bazı kurallar delindi. Beni servise almaya başladılar. Sultan daha sonra iyiye gitmeye başladı. O uyuduktan sonra ben çok defa hastanenin bahçesinde, arabanın içinde yattığımı hatırlıyorum. Zaten bir süre sonra doktorlar Sultan’a o kadar çok alıştılar ki hasta olarak görmemeye başladılar.”

Eve oksijen cihazı kuruldu
Hastane temposundan yorulan Gürlü ailesi için 2011 yılının Temmuz ayında evde bakıma geçilir. Eve aldıkları solunum cihazı ile kızlarının rahatsızlığını en aza indirmeyi amaçladıklarını belirten Şefika Gürlü o süreci şöyle anlatıyor: “Sultan’ın nefes alıp vermedeki sorunu yüzünden yılda birkaç defa yoğun bakıma girip tedavi olmak zoruna kalıyorduk. Hem bizim için hem de kızımız için yorucu oluyordu. Doktorların tavsiyesi ile birlikte almış olduğumuz cihazı evimize kurduktan sonra hastaneye sadece rutin kontrollerimiz için gidiyoruz. Makine kurulduktan kısa bir süre sonra Sultan kendisini toplamaya başladı. Kısa bir sürede 10 kilo aldı. Doktorlar bile bu değişime inanamadılar. Her anlamıyla evde bakım bizim için muhteşem sonuçlar doğurdu.”

Önlüğünü bir ay üzerinde taşıyabildi
Genç kız için okul yılları da oldukça sıkıntılı başlar. Birinci sınıfa bir ay devam edebilen Gürlü bir süre sonra rahatsızlanıp eğitimine ara vermek zorunda kalır. Bu durumun kendisini çok üzdüğünü belirten Sultan okulsuz günlerini şöyle anlatıyor: “Benim için zor günlerdi. Henüz çok küçüktüm. Okula başladım. Önlüğümü bir ay kadar üzerimde taşıyabildim. Sonra nefes alma problemim sıklaştı. Sürekli oksijen almam gerekiyordu. İki olayı da aynı anda devam ettirebilmem mümkün değildi. Bu yüzden eğitime ara vermek zorunda kaldım. Ama hiçbir zaman okuldan kopmadım. Öğretmenim boş olduğu zamanlarda gelip bana ders veriyordu. Sınıf arkadaşlarım ders notlarını getiriyorlardı. Okul hayatım kısa ama hareketli başlamıştı.”

Evde eğitimin temelleri atılıyor
Eğitim hayatının tamamına yakınında sağlık problemleriyle uğraşan Sultan Gürlü için evde eğitimin temelleri henüz sekiz yaşındayken atılır. İkinci sınıfa gitmesi gerektiği dönemde okula devam edemediği için evde Sultan’a yardımcı olmaya çalıştığını söyleyen Aksu İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü Hasan Kürlü konu ile ilgili şunları söylüyor: “Sultan’ın ve ailesinin durumunu önceden biliyordum. Sultan bizim için özel bir öğrenciydi. Boş zamanlarımda onu evinde ziyaret ederek yardımcı olmaya çalıştım. Zeki bir kızdı ve ne yapması gerektiğini iyi biliyordu. Hep kalmamı istiyordu ama bu da mümkün değildi. Sonuçta Sultan ile keyifli ve verimli bir yıl geçirdik. Onu tanıdığım için kendimi şanslı hissediyorum.”
Evde eğitim hizmetleri yönergesi 2006 yılının Ocak ayında resmi gazetede yayınlanınca Sultan Gürlü ve ailesi için yeni bir umut ışığı doğar. Bu yönerge ile birlikte Sultan için evde eğitimin kapılarının ardına kadar açıldığını belirten şube müdürü Kürlü konuyla ilgili olarak şunları söylüyor: “Alınan kararın resmi gazetede yayınlanmasının ardından il özel eğitim komisyonundan hemen bir karar çıkarttık ve öğretmen ataması yaptırdık. Aslında Sultan ikinci sınıftayken biz resmi olmasa da bu işe başlamıştık. Ama sürekli ve sadece onunla ilgilenecek bir öğretmenin olması daha uygun olacaktı.”

Türkiye’de ikinci örnek
Sultan’ın evde eğitim hizmetinde Türkiye’de ikinci olduğunu ifade eden Şube Müdürü Hasan Kürlü sözlerine şu şekilde son veriyor: “Bu uygulama ilk olarak Osmangazi’nin Kadirli ilçesinde yine aynı durumda olan bir başka öğrencimiz için uygulanıyordu. Biz bunu hayata koyan ikinci kurumuz.  Evde eğitim iyi bir fırsat ve sonuna kadar desteklenmesi gerekiyor. Evde eğitim hizmeti sağlık sorunu yaşayan ve okula gidemeyen tüm öğrencilerimize mutlaka ulaştırılmalıdır.”
Sultan Gürlü bu yıl sekizinci sınıf eğitimi alıyor. Derslerinde ona Havva Tekin öğretmen yardımcı oluyor.  Aralık ayından itibaren Sultan ile birlikte ders çalışmaya başladıklarını söyleyen Tekin yaşanan paylaşımı şu sözlerle aktarıyor: “İlk günlerde evde eğitim uygulamasına sıcak bakmıyordum. Açıkçası biraz tedirgindim.  Fakat daha sonra alıştım. Zamanla öğretmen öğrenci ilişkisinden çıktık. Artık abla kardeş gibi olduk. Derslerin dışında sürekli birbirimizle bir şeyler paylaşıyoruz.  Rahatsızlığından dolayı dışarı çıkamıyor. Bende ona dışarıda neler olup bittiğini anlatıyorum. Sultan ile birlikte olmak çok keyif verici.”

Evde eğitim amacına ulaştı
Sultan’ın zoru sevmeyen bir öğrenci olduğunu belirten Havva Tekin yaşadıkları problemleri şu sözlerle aktarıyor: “Aslında oldukça zeki bir öğrenci. Dördüncü sınıfta girmiş olduğu deneme sınavında Antalya il altıncılığı var. Biraz üzerine düşmesi durumunda iyi işlere imza atabilecek kapasiteye sahip. Ama hemen sıkılan, işin peşini bırakan bir özelliği var. Ayrıca altıncı ve yedinci sınıfta sağlık problemlerinden dolayı eğitimine ara vermesi onu oldukça geri götürmüş. Şimdi ders işlerken konularımızda sürekli geri dönüp tekrar yapmak zorunda kalıyoruz. Buda bizim için süre kaybı anlamına geliyor.”
Sultan Gürlü Aksu Yurtpınar Yenimahalle İlköğretim okuluna kayıtlı. Evde eğitim kapsamında Sultan’a her yıl bu okuldan bir öğretmen atanıyor. Veli okul öğrenci üçgeninin bu sistemde oldukça önemli olduğunu vurgulayan okul müdürü Veli Gökcen sözlerini şöyle sürdürüyor: “Bu uygulama her yerde hedefine ulaşmamış olabilir. Fakat bizde ulaştığı kanaatindeyim. Karşımızda kızları için her şeyi yapabilecek bir aile ve yeteneği çok fazla olan bir öğrenci var. Öğretmenimizde bu birlikteliğe ayak uydurunca otomatik olarak başarı ortaya çıkıyor. Sultan ile birlikte önemli bir başarı yakaladık ve şimdi daha fazla ümitliyiz. Biz evde eğitim uygulamasının her yere ulaşmasını istiyoruz. Aklımızda hep bir fazlası var.”

Sultan’ın kendileri için büyük önem taşıdığını ifade eden Gökçen sözlerine şöyle son veriyor: “Sultan bizim gözbebeğimiz. Bu yıl kendisini mezun edecek olmanın haklı gururunu yaşıyoruz.  Diplomasını bir değişiklik söz konusu olmaz ise Valimiz’in elinden alacak. Bu da Türkiye’de bir ilk olacak.”

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

RAYMOND HENRY WİLLİAMS

Doğuş Holding Ekonomi Politiği

TELEVİZYONDA YAYINLANAN DİZİLERDEKİ ŞİDDET İÇERİKLİ GÖRÜNTÜLERİN SEYİRCİLER ÜZERİNDEKİ ETKİSİ